Ömer,Nilüfer’i kurtarmaya giderken,ayak bağı olmaması ve zarar görmemesi adına Elif’i operasyona yanında götürmek istemedi.Ve çareyi Elif’i WC’ye kilitlemekle buldu.Tuba Büyüküstün’ün bu bölümki performansını çok beğendiğimi söylemek isterim.Çaresizliğini,gözyaşını,acısını hakkını vere vere,döktüre döktüre oynamış,tüm ruhunu katmış.Ömer’in,Nilüfer’i getirdiğinde ve Nilüfer’i karşısında gördüğünde,gözleri buğulu ve tebessüm dolu bir bakışı var ki tekrar tekrar bakılacak türden.
Asi’den sonra kendisini bulduğu ve gösterdiği rolü Elif’tir bana göre.Tarzı,kıyafetleri,saçları ve makyajıyla da ”ben burdayım” diyor.Güzelliği,fiziği ve zarifliğiyle göz kamaştırıyor.
Sahilde bisiklet sürerken,resim yaparken aşık olduğu izlenimi ince ince işlenilerek seyirciye yansıtılmış.Orada gerçekten aşık olan,sevinçleri içine sığmayan,bir o kadar derin,sevginin büyüsüne kapılan,huzur bulan,ayakları yerden kesilen,yüreği kuş gibi çarpan bir kız vardı.
Son sahnede ise Ömer,Elif’i görmeye gelir.Ve Elif resim çizerken,düşündüklerini,eyleme geçirmeye karar verir.Ve Ömer ise,Elif’in duygularından habersiz,sevgili olmadıklarını,gerçeği ailesine söylemek için yanındadır.Ama tahmin etmediği birşey olur ki,Elif’in babasından sonra güven inşa ettiği,gözleriyle umut veren,kötü gününde yanından bir an olsun ayrılmayan,karanlıklarını aydınlığa çeviren,kahramanı olan adama sevdasını son sahne de dudaklarının mühürlenmesiyle açıklar,Ömer’in şaşkınlığı ile son bulur.Ömer buseye devam eder mi?Yoksa Sibel’i hatırlayıp,sevdasına sadık kalmak için o anı sonlandırır mı?Gelecek hafta göreceğiz.
Engin Akyürek öyle güzel bakıyor ki,Tuba Büyüküstün’de harika karşıklık veriyor,birbirlerinin bakışlarını kucaklıyorlar.Gözleri konuşsun,repliklere bile yok dediğimiz anlar az olmuyor değil.Her çift bu duyguyu veremez.Çok özeller.Saatlerce bu ikiliyi hiç sıkılmadan seyredebilirim.
Birde Hüseyin ve Ömer abi-kardeş çok doğallar,bizden,içimizden.Aralarındaki bağ,sımsıcak,birbirlerine kenetli. Beni çok etkilediler.Gözlerim doldu seyrederken.Gerek replikleriyle gerek Engin Akyürek ve Burak Tamdoğan’nın performanslarıyla, bu hissi geçirebilmeyi başardıkları için kocaman teşekkürler.
İzleyicinin gönlüne girmeye başaran Nilüfer ve Fatih(Metin)çiftimizi de unutmamamak lazım.Nilüfer’in,Fatih arasındaki enerjide büsbütün sürükleyici.Saygın Soysal çok iyi oynuyor.Severek izliyorum.Fatih’in kederlerini,geçmişteki yaşantılarının acısını,hayattan çıkarmak isteyişini güzel sunuyor.Bu süreç Fatih’i anlayıp,onu içselleştirmemizi sağlıyor.Lakin Tayyar’a karşı bedel ödetecek izlenimi verilip,uçurumdan atlamasının mantığını bir türlü kuramadım,aynı zamanda Nilüfer’in kör kütük aşık olmasını da!Bu kadar kolay kendisini Fatih’e teslim etmesini de anlamasamda sahnelerinin gerçekliğine,gücüne bırakıyorum artık kendimi.Fatih’ten gelen notla,evden Fatih’in yanında giden Nilüfer’i unutmayacağım mesela.Denizerlerin tüm bayanları cesaretli aşkta.Sınır tanımıyorlar belli ki.
İzleyiciyi her bölüm yeni süprizler bekliyor.Akıcılığıyla,tükenmeyecek konusuyla,çiftlerin uyumuyla,senaristlerin hoş ve detaylı yazımıyla,Kara Para Aşk başarıdan başarıya koşacaktır.
Tüm ekibe yürek dolusu sevgiler…Daha nice yazılara…
Dizi Lakırdıcısı